Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

bu günlerde

См. также в других словарях:

  • şu günlerde (veya sırada) — 1) çok uzak olmayan bir zamanda 2) içinde yaşadığımız günlerde Şu sırada bütün belalar neredeysem gelip beni buluyor A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İKİNDİ DİVANI — t. Tanzimattan evvel sadrazamların kendi konaklarında yaptıkları divanlar. Bu divan ikindi namazından sonra toplandığı için bu adı almıştı. Bâb ı Âlî teşkilâtının ilk şekli olarak Divan ı Hümayun, muayyen günlerde toplandığı zaman, vezir i… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • açık görüş — is. Cezaevlerinde tutukluların yakınlarıyla belirli günlerde, aralarında herhangi bir engel olmaksızın yüz yüze görüşmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ahiren — zf., esk., Ar. aḫīren Son zamanlarda, son günlerde, son olarak, yakınlarda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arıkçı — is. Su yolu yapan kimse O günlerde on beş liraydı usta bir arıkçının gündeliği. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunalımlı — sf. Gerginlik, sıkıntı veren, gerginliği olan O bunalımlı günlerde işi gücü bırakıp varlığını âdeta ona adadı. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • donanma — is. 1) Donanmak işi 2) Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü 3) Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi 4) den. Bir devletin deniz kuvvetleri, armada Donanmanın topları ormanın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçit töreni — is. Özel günlerde bir topluluğun belli bir yerden düzenli bir biçimde geçmesi, geçit resmi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günün adamı — is. 1) O günlerde çok sözü edilen kişi 2) Zamanın gereğine göre yön ve tutum değiştiren kimse, zamane adamı 3) Kendisinde zamanın gerektirdiği değerler bulunan kimse, zamane adamı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ince — sf. 1) Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2) Zayıf Sarışın, kuru, ince bir kadındı. Y. K. Beyatlı 3) Taneleri ufak, iri karşıtı İnce un. İnce kum. 4) Aşırı özen gerektiren …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»